12 Nisan 2013 Cuma

SAĞLIKLI TIRNAKLAR İÇİN !

              Bu hafta tırnak bakım ürünleriyle başladı ve devam etti. Kişisel tercihim olan ürünlerin tamamı dışarıdan uygulanan bakım ürünleri ancak insan bedenini düşündüğümüzde dışarıdan yapılan bakımlardan çok içeriden yapılan bakım ya da düzenlemelerin daha işe yaradığı bir gerçek. Güzel, sağlıklı ve güçlü tırnaklara  sahip olmak için birkaç ufak detayı hatırlamak yeterli.




             Tırnak sağlığı sadece güzel  ve bakımlı ellere, zarif bir görüntüye sahip olmamızı sağlamaz aynı zamanda sağlığımızla ilgili büyük bilgileri de edinebileceğimiz bir rehberdir. Bazen kendi farkedebileceğimiz bazen de sadece bir hekimin gözlemleyebileceği bir takım belirtileri ilk önce tırnaklarımızda hissedebiliriz. Belirgin olarak gözlemlenebilecek cilt hastalıklarından mantar, egzama ve sedef bazen ilk önce tırnaklarımızda başlar. Akcİğer, kemik iliği ve bazen karaciğer rahatsızlıkları bunlardan birkaçı.
              Tırnak ve saç gibi % 80 'i sudan oluşan ve çoğunluğu keratin adı verilen sertleşmiş proteinden oluşan tabakaların beslenmesi ve güçlü olması için vitamin ve mineral eksiklerinin giderilmesi, protein ve yağ bakımından zengin içerikli besinlerin seçilmesi önemlidir.
              Tırnak sağlığı için en önemli besimler mevsiminde tüketilen bol sebze ve meyvedir. Yeşil yapraklı sebzeler ve içeriği su bakımında zengin meyveler özellikle ıspanak, marul, tere, roka, semizotu, maydanoz, salatalık, elma, erik, çilek ve domates ( domates Rusya'da ve bazı Avrupa ülkelerinde meyve olarak tüketiliyor ) tırnak sağlığı ve esnekliği için çok önemlidir. Protein açısından zengin bakliyatlar, yağlı tohumlar olarak adlandırılan tuzsuz badem, fındık ve ceviz  omega 3 açısından zengin içerikli besinlerdir. Arı poleni desteği ve kuru meyveler  mineral ve vitamin açısından zengin yüksek demir içerikleri ile yine tırnaklarımızı beslerler.
              Günlük hayatımızda hijyen kurallarında dikkat etmek, kişisel manikür araçlarımızı aile içinde bile başkaları ile paylaşmamak, terlik, şapka, eldiven gibi giysileri temiz kullanmak ve paylaşmamak, manikür ve pedikür için tercih edilen salonların hijyenik durumuna dikkat etmek veya kişisel araçlarımızı götürerek yaptırmak yine alınabilecek önlemlerden bir kaçı. Bunlarla beraber temizlik kurallarını abartıp kimyasal ürünlerle gereğinden fazla meşgul olmakta tırnağın deri ile birleştiği alanda bulunan yarımay şekilindeki '' lanula '' tabakasına zarar verir.
             Haftanın en az 2 günü oje sürmeden tırnağa hava aldırmak, tırnağa dışarıdan zarar veren metal  törpüler yerine kağıt, cam veya çoklu yüze sahip törpülerden edinmek, asetonsuz oje temizleyiciler kullanmak koruyucu önlemlerden olabilir. Unutmadan sararan tırnakları kimyasal içerikler yerine limon suyu ile beyazlatmak bilinen en eski ve işe yarayan önlemlerden biridir.




               Hemen hemen her rahatsızlıkta olduğu gibi tırnak problemlerinde de düzenli  ve dozunda uygulanan bakımlarla  iyi  sonuçlar alınacağı bir gerçek ancak daha ciddi problemlerde bir cilt hekiminden yardım almak aksi takdirde ezbere tedaviler uygulandığında problemin daha da ilerleyebileceğini unutmamak gerekir.

               Sağlıklı günler dileğiyle.......  



              *Bu yazı şahsım tarafından yazılmış olup, kişisel deneyim, fikir, şahsi çözümleme tecrübelerim ve tıbbi bilgi birikimimi içerir. Kopyalanmasının ve izinsiz kullanımının tespiti yasal suç sayılır ve yaptırımları uygulanır. Yazıdan yola çıkarak kendi araştırma ve derlemelerinizi yapabilme hakkınız bulunmaktadır.
                       

         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder